Sinemaseverler bugünkü beyaz perde yazıma hoş geldiniz ^.^
Şimdi bu aralar ne izlesem
falan diye düşünüyorsanız hiç düşünmeyin ve direk bu filmi izleyin. Evet yavaş akıyor
ama gayet normal çünkü türümüz psikolojik dram…
Onur
Savaşı| Jagten |The Hunt
Sizi bilmem ama bir filmde Mads
Mikkelsen varsa o film izlenir !!! Sevgili Mads’in birde dizisi var
ama yeni sezona daha çok var. Yeni duyanlar için söylemiş olayım Mads’in dizisi
Hannibal !!!
Gelelim Onur Savaşı’na. Filmin
orijinal adı Jugten, İngilizce olarak da The Hunt olarak karşımıza çıkıyor.
Film Noel'e doğru küçük bir Danimarka kasabasında
küçük bir kız tarafından haksız yere cinsel istismarla suçlanıp, toplumsal
histeriye maruz kalan bir adamın hikayesini konu almaktadır (Kaynak).
Filmde, insanın gerçek yerine bir yalana inanmaya delicesine meyilli olduğunun en yalın halini görüyoruz. İtiraf etmeliyim ki filmde çokça ağladım….
Sizlerinde bu filmden etkileneceğinizi düşüyorum. Çok fazla detay vermek
istemediğim için sizleri fragmanla baş başa bırakmak istiyorum…
Bundan sonra ki yorumum film hakkında
detay bilgi içerir !!
Filmde küçük kızın aslında
Lucas’ı sevdiği ve onun hakkında yalan söylediğini ailesine defalarca
söylemesine rağmen ailenin kıza inanmadığı ve Klara'yı doğru söylediğine
dair inandırmaya çalışmaları da aslında ebeveynlerin çocukların söylediklerinde
doğruyu ve yanlışı ayıramadıklarını da gösteriyor.
Bir çocuk ne zaman doğru
söyler yada yalan söyler?
Bunu fark edebilmek çok mu zordur?
Bu sorularım
çocukları olanlara geliyor elbette. Siz çocuğunuzu ne kadar iyi tanıyorsunuz?!
Filmle ilgili yorumlarınızı merakla bekliyorum !
*Daha önceki
yorumladığım filmler için tıklayın…
İlginçmiş ama konuyu beğenmedim şöyle ki, çocuk istismarı çok ciddi bir suç ve konu, dünyada çocuk istismarının boyutları FELAKET hale gelmiş durumda, sen de bilirsin Hazel'im bu konuda bloğumda yazılar, çeviriler var. Koca koca milletvekileri (İngiltere'deki olay), papazlar, kardinaller bile bu suçu işliyor, hatta papa özür diledi kilise adına. Uzmanlar bir çocuğun taciz konusunda asla yalan söylemediği ve ciddiye alınması gerektiğini söylüyorlar. Film bunun tam tersini savunur gibi geldi bana, diğer yanda tabii ki iftiraya uğramak kötü bir şey ama şu mühim benim için. Dünyada böyle bir şey olmuş mu? Yani hangi çocuk iftira için tacize uğradım demiş, kayıtlara geçmiş vaka var mı? Çocuklar utançlarından ve korkudan tacizleri söylemeye korkarlar ama durduk yerde kimseye bu şekilde iftira etmezler acaba senaryo yazarı kötü niyetli mi? Yani şimdi bu filmi izleyen polisler, savcılar bundan sonra bu tür vakalarda 'ya yalansa, ya iftiraysa?' diye mi düşünsünler istemiş? Valla çok mu paranoyak oldum bilmiyorum ama geçenlerde hangi ülkeydi unuttum güya sanatçı yaptığı heykel yüzünden 'çocuk pornosu' yapmakla suçlanmış ve söz konusu heykeli kaldırılmış. (ben haberi okudum ve heykelin kaldırılmasına çok sevindim bir yandan da heykeltraş bozuntusunun sübyancı ya da sapık olduğunu düşündüm normal biri böyle bir şey yapmaz çünkü ayrıntıları yazmıyorum tiksinç ama google da bulabilirsin) velhasıl yorumum uzun oldu kusura bakma ama bu tür ciddi suçlarla ilgili film yaparken dikkatli olunmalı. Bence talihsiz bir hikaye olmuş bu. Ha bak koskoca, yetişkin insan olur gıcıklığından iftira atar o tamam ama senarist bir çocuğa bunu yaptırmış..gerçek hayattan alınma değilse çok yanlış...zaten çocuklar hep kurbanlar bir de bu tür şeylerle kamuoyunu yanıltmasınlar.
YanıtlaSildediklerine katılıyorum aslında, ancak burada asıl verilmek istenilen mesaj bence insanların doğrudan yada gerçekten çok kulaktan dolma fikirlere daha çabuk inandığı ve hemen birini etiketlemeye olan ihtiyaçları gibi geldi. Filmi izlediğinde zaten bunu açıkça görebiliyorsun, çocukların her zaman doğruyu söylediklerine ben inanmıyorum ama şurada haklısın korktukları için de bazen yalan söyleyebiliyorlar..
Silbence suçlu görmeye,başkalarının günahına bayılıyor yetişkin insanlar,belki de kendilerindeki küçük rahatsızlıkları örtüyor olabilir başkalarının suçu?
YanıtlaSilfilm ilginç
film ilginç izlemeni tavsiye ederim ve çok duygusal ağlamaklı filmleri sevmem aslında :)
SilBahsettiğin film Hazel, değil mi? Merak ettim, attım hafızaya...
YanıtlaSilAynen bunu tavsiye etmiştim :)
Silkesinlikle izlicem canım .. bloguma uğra sana not düştüm :)
YanıtlaSilİzledikten sonra yorumlarını bekliyorum :))
SilNotu gördüm süper ancak bu kadar denk gelir :))
Beni çok derinden etkilemişti bu film. Vermek istediği mesajı ağırdan ama güzel ve etkili biçimde veriyordu. Tekrar ve tekrar izlenesi filmlerden biri bence. Senin yorumun sayesinde de hatırlamış oldum. :)
YanıtlaSiltekrar izleyeceğimi sanmıyorum çünkü çok ağlamıştım :)) M.M'ın bu filmde ki oyunluğunu da çok başarılı.
SilŞimdi sinema dedin.. Bensiz olmaz bilgisayarım 1000 e yakın film var. 3-4 yıldır arşiv yapıyorum. Bu filme hiç rastlamadım. Hemen sinemalara girip puanına yorumlarına baktım. 7.8 lik puanlı bir çok izleyicinin beğenisini kazanmış bir yapım. Ben de izlemediğime göre hemen torrent listesine alabilirim :) Teşekkürler.
YanıtlaSilwooow 1000 mi bizde de işte hmmm 200 tane anca vardır :((
SilFilm yorumlarında çoğunluk beğenmişti belki 1-2 kişi olumsuz yorum bırakmıştır. İzledikten sonra ki düşüncelerini de bekliyorum bakalım sen nasıl bulacaksın :)
Sanırım çoğu zaman yalana inanıp kendimizi kandırmak daha çok işimize geliyo..
YanıtlaSilÇok merak ettim filmi şu okuyamadığım yazılarımı tamamlayayım mutlaka izleyeceğim :)
Teşekkür ettim boncuk gözlüm :*
sende çok yazı biriktiğine eminim :) hangi bloga girsem bakıyorum Şeyma orada :)
Sil