Merhaba güzellikler J
Öncelikle güzel bir hafta diliyorum
herkese !
Bu hafta sonu uzun zamandır merak
ettiğimiz filmleri izleme fırsatı yakaladık, Bayrampaşa’da oturan
arkadaşlarımıza sabah kahvaltısına gittik, asıl amacımız 2 ay önce doğan Deren
bebeği ziyaret etmekti tabiî ki J Bebiş çok tatlıydı neredeyse akşama
kadar oradaydık ve hiç ağlamadı süper değil mi maşallah nazar değmesin J
Hmmm filmler diyordum bugün çok uzun
uzuuun anlatmak istemiyorum, sizler için fragmanlarını ekliyorum. Umarım
beğenir ve izlersiniz.
İlk filmimiz Fury
Fury, 1945 yılının Nisan ayında, İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde geçiyor ve Komutan Wardaddy, topçu Boyd Swan, yükleyici Grady Travis, şoför Trini Garcia ve yardımcı şoför Norman'dan oluşan müfrezenin, 300 düşman askeriyle karşılaştığı ve tüm imkansızlıklarla savaşmak zorunda kaldığı 24 saati konu alıyor. Beş askerden oluşan küçük ekip, zırhlı tanklarıyla, Almanya'da savaşın ortasında kalır ve bu ekip bölgede kalan son Amerikan ordusu askerlerinden oluşur. Birlik az sayıda askerden oluşmasının yanı sıra cephane anlamında da bir hayli zor durumdadır. Gruba komuta eden Çavuş Wardaddy'nin Avrupa'nın tamamını yıkıma uğratan bu savaştaki son görevi, askerlerini Nazi birliklerinin kuşatması altında olan bu bölgeden sağ salim çıkarabilmektir. 20. yüzyılın en kanlı senelerinden biri olan 1945 yılında geçen ve müfrezenin geçirdiği bir günü ele alan savaş dramının yönetmeni ve senaristi David Ayer. Filmin başrollerini ise Brad Pitt, Shia LaBeouf ve Logan Lerman paylaşıyor (Kaynak).
Thomas bir anda uyanır ve yukarı doğru hareket halindeki bir asansörde olduğunu fark eder. Asansörün kapıları açılır ve karşısında kendi yaşlarında bir grup genci görür. Koloni gibi görünen bu grup onu bir kayranda karşılamıştır. Devasa büyüklükteki duvarlarla çevrelenen bu geniş alanda Thomas ne kendisini, ne ailesini ne de geçmişini hatırlayamaz. Dahası karşısındaki “Kayranlılar” da tıpkı kendisi gibi buraya nasıl ve neden getirildiklerini bilmemektedirler. Tek bildikleri şey ise her sabah labirente gidilen dev bir kapının açıldığıdır. Güneş batarken ise her akşam kapı kapanır. Üstelik her 30 günde bir asansörle gruba yeni bir genç gelmektedir. Thomas’ın ardındansa beklenmedik bir şekilde, bir hafta sonra asansör labirente Teresa adında bir genç kızı bırakır. Thomas şimdi hem kayran sakinlerinin hem de geçmişte bir yerlerden hatırladığı bu labirentin sırrını çözmeye çalışacaktır… Yönetmenliğini ve senaristliğini görsel efekt alanındaki deneyimi ile tanınan Wes Ball’un üstlendiği filmin genç oyuncu kadrosu ise Dylan O'Brien, Aml Ameen, Will Poulter, Kaya Scodelario, Thomas Brodie-Sangster, Ki Hong Lee, Jacob Latimore, Blake Cooper gibi pek çok isim yer alıyor (Kaynak).
Yakın zamanda tekrar görüşmek üzere J
İzlemediğim filmler bunlar öneri için teşekkürler hazelcim..
YanıtlaSilBu hamiş günlerde yapılabilecek en güzel şey film izlemek,,
mutlu haftalar dilerim..
aynen ama işte çalışınca evin de işleri oluyor nefes nefese kalıyorum :( film izlemek şimdiden hayal oldu :)
Silkalemine sağlık, "izlenecekler listesi"ne eklenecek :)
YanıtlaSilizledikten sonra yorumlarını beklerim :)
Silhımmm güzel filmlermiş filmkolik olarak hemen attık cebe sağol tatlım benimm :))
YanıtlaSilbilmez miyim beğenirsin umarım :)
SilBen fury i pek beğenmedim.çok yavandı filmin bazı yerlerinde bu kadarda olmaz artık dedim ama diğerini izlemedim izleyeceğim :)
YanıtlaSilaçıkçası bende yavan buldum. B.P hayranı da değilim belki bir başkası oynasaydı beğenirdim :))
SilFury tam bana göre, 2. Dünya Savaşı ile ilgili olsun bir film yeter benim için:))kitap, belgesel hep merakımı çeker, sonunda başaracaklar mı çok merak ettim. Ötekinin de konusu hayli ilginç. Çok teşekkürler Hazel'ciğim ikisini de izlemek isterim.
YanıtlaSildaha güzel 2.dünya savaş filmleri var ama bu da izlenir :))
SilHazelcim mutlu seneler, sağlıkla, bebeğinizle hep huzurla.
YanıtlaSilÖperim.
Filmlere yorum yapamayacağım çünkü ben film seyretmeyi hiç sevmiyorum:)
:)) size de kocaman mutlu yıllar, yeni yılda bol başarılar dilerim :))
Sil