İdil’den boş kalan yarım saatlik! zaman aralıklarında su
gibi okudum bitirdim Öksüzler Treni’ni. Kitabın hikâyesi, anlatımın akıcı
olması da tabiî ki bu kadar hızlı okumamda etkili oldu.
Kitabı lohusayken okumamam iyi olurdu ama artık iş işten
geçti. Oldukça duygusal bir kitap. Hikaye gerçek bir yaşamdan alınarak
kurgulanmış.
Kitapta 2 yaşamı bir arada okuyorsunuz. Birincisi Moly
diğeri ise Vivian’ın hayatı. Çocuk esirgeme kurumundan bir ailenin yanında
yaşayan Moly, çaldığı bir kitap için kamu cezası yapmaya başlar. Cezası 91
yaşında ki Vivian’ın tavan arasını temizlemektir. Eşyaları temizlerken bir
yandan Vivian’ın eski yaşamına dair üzücü hikayeyi öğrenir. Kendi gibi yetim
olan Vivian’ın yaşantısı İrlanda’dan Amerika’ya göç eden ailesinin bir yangında
ölmesi ve kendini öksüzler treninde bulmasıyla başlar.
Her satırında duygu yüklü bu romanı okurken bir aileye
sahip olmanın ne kadar değerli olduğunun farkına varacaksınız.
Severim bu tarz kitapları, okumaya çalışacağım :)
YanıtlaSilhadi inşallah zaman bulursun :)
SilKonstantiniyye otelini bitirir bitirmez alıp okuyacağım efendim.
YanıtlaSilkons. otelini pek sevmemişler bende almayı düşünüyordum :(
Silvalla ben lohusa değilken okumuş oldum ağlamaktan içim cıktı bu sıra zaten fazla duygusalım ama kitap okadar güzeldi ki yarıda da bırakamadım :)
YanıtlaSilağlamadım ama kendimi zor tuttum :)
Silaa cok ilginc bir hikayeye benziyor.
YanıtlaSiloldukça da duygusal :(
Sil