Merhabalar,
20 Kasım 1901 Selanik’te Mavi Gözlü Dev mahlaslı Nazım Hikmet
doğmuştur. Çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Adı dünyanın en büyük
şairleri arasında anılmıştır. Yaşamı ve şiirleri bir çok ailede derin izler
bırakmıştır.
Uzun yıllar şiirleri ve yazıları yüzünden yasaklı kalmış
Türkiye’den sürgün edilmiş ömrünü Moskova’da geçirmiştir. Bir çok savaş ve
emperyalizm karşıtı eylemlere katılmıştır.
1963 sabahında ülkesinden uzakta Moskova’da yaşamını yitirmiştir.
Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı
yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir.
2009 yılının 5 Ocak Günü “Nâzım Hikmet Ran’ın Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükte
kaldırılmasına ilişkin önerge” Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmış ve 58 yıl
sonra yeniden Türk vatandaşı olmuştur.
Vasiyetinden alıntı;
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu'da bir köy
mezarlığına gömün beni.
…
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
öyle gibi de görünüyor - Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da
istemez hani...
Biz büyük ustayı bir vatan haini yapıp bir
vatandaş ilan ederken tarihte bu gün 22.11.1950’de Dünya Barış Konseyi, şair
Nazım Hikmet'e, İspanya'dan Pablo Picasso, Şili'den Pablo Neruda, Amerika'dan
Paul Robeson ve Polonya'dan Wanda Jakubowska ile beraber Uluslararası Barış
Ödülü vermiştir.
Görsel buradan alınmıştır.
Vatan Haini
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam
ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz,
dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor
hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun
üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında
Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı
kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti,
120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı
sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor
hâlâ."
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin
içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse
açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan
kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse
vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis
copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş
karanlığımızdan, ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran
puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor
hâlâ.
Saygılar,
Hazel.
Keşke herkes böyle 'Vatan Haini' olsa!
YanıtlaSilMavi gözlü şiir devinin pek bilinmeyen bir öyküsü vardır,
YanıtlaSilhttp://www.renklidergi.com/bilim-teknik/tarih/Nazim-Hikmet-Mujdat-Gezen-Nereden-Nereye
Bir de sanat dehalarından saygıdeğer Müjdat Gezenden dökülenler, okumak istersen;
http://nurtenakyazililar.blogspot.com/2010/02/sanat-dunyasndaki-cnarmujdat-gezen.html
Nazım Hikmet için Kadıköyde bir çınar ağacına plaka çakıp, üstüne "Nazım Hİkmet bu ağacın altında yatıyor" diye yazdırmış ve Moskovada mezarını ziyarete giden Mustafa Alaboradan mezarındaki topraktan getirmesini istemiş, bir şişe içinde gelen toprağı da çınarın dibindeki toprağa dökmüştür. Böyle de saf altından işlenen değerli bir kalbe sahiptir; Müjdat abimiz...
yazıyı okuma fırsatım ancak oldu çok beğendim daha önce bilmediğim bir kaç şey öğrendim, link için teşekkürler :)
Silöğrenmiş oldum yaaa.
YanıtlaSil:)
mor rimel arkadaşımdan geldiim.
:)
hoş geldiniz :)
SilCok guzel bir paylasim olmus gercekten yureginize saglik :)
YanıtlaSilSevgilerimle